15 Ağustos 2019 tarihinde milli park ilan edilen Botan Vadisi, eşsiz doğasıyla yalnızca Siirt’in değil, tüm ülkenin gözbebeği olmaya aday. Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı gölü havzasında yer alan bu güzellik, hâlâ keşfedilmeyi bekliyor. Bu da bizler için büyük bir fırsat.
Siirt’in sahip olduğu doğal zenginlikler, sadece Botan’la sınırlı değil. Herekol Dağı’nın eteklerinden Gerzevel Yaylası’na, Zarova’dan Başur Çayı’na uzanan bu coğrafya; doğaseverler, fotoğrafçılar, gezginler ve macera tutkunları için benzersiz rotalar sunuyor. Huzur ve güven ortamının güçlenmesiyle birlikte bu alanların tanıtımı ve turizme açılması yönünde atılacak her adım, ilimiz için yeni bir sayfa olacaktır.
Siirt-Batman yolu üzerindeki Yunuslar bölgesinde yer alan tarihi Erzen şehri, keşfedilmeyi bekleyen bir başka hazinemiz. Bu gibi alanlar, yapılacak arkeolojik çalışmalar ve çevre düzenlemeleriyle sadece tarih meraklılarını değil, bölgeye yatırım yapmak isteyen girişimcileri de çekebilir.
Yayla turizmi konusunda da oldukça şanslı bir coğrafyadayız. Yaz aylarında serin havası ve doğal dokusuyla Çemikari Yaylası başta olmak üzere birçok yayla, yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezi haline gelebilir. Gerekli tanıtım, ulaşım ve konaklama altyapısının sağlanması halinde bu alanların bölge ekonomisine ciddi katkılar sunması mümkün.
Tillo Kalesi’nden izlenen Botan Çayı manzarası ise başlı başına bir marka olabilir. Bu eşsiz manzarayı yalnızca seyretmek değil, tanıtmak ve turizme kazandırmak da hepimizin ortak hedefi olmalı.
Siirt’te ağır sanayi yatırımları sınırlı olabilir, ancak doğamız, tarihimiz ve inanç merkezlerimiz bacasız sanayi anlamına gelen turizm için güçlü birer kaynaktır.
Bu potansiyeli değerlendirmek adına daha çok düzenlenecek yamaç paraşütü etkinliklerinin yanı sıra rafting, kano, doğa yürüyüşleri, dağ bisikleti gibi aktivitelerle zenginleştirilecek bir turizm altyapısı, hem istihdam sağlayacak hem de ilimizin adını daha geniş kitlelere duyuracaktır.
Aynı zamanda Tillo başta olmak üzere pek çok maneviyat yüklü bölge, inanç turizmi açısından değerlendirilmeyi bekliyor. Kültürel ve manevi mirasımızın tanıtımı, ziyaretçi profiline derinlik katarken, bölge esnafı ve yerel işletmeler için de can suyu olacaktır.
Şimdi tam zamanı. Doğru projeler, işbirlikleri ve tanıtım hamleleriyle Siirt’i bir cazibe merkezine dönüştürebiliriz. Doğamız hazır, tarihimiz hazır, insanımız misafirperver… Geriye sadece adım atmak kalıyor.
Gelin, bu güzellikleri birlikte görünür kılalım. Siirt'in yarını bugünden yazılsın.